3 Kasım 2016 Perşembe

MSG

MSG(Monosodyum Glutamat)

Merhaba sevgili okurlarım;

Bugün sağlık açısından yine tehdit unsuru oluşturan gıda katkı maddesi olan MSG den bahsedeceğim. MSG(Monosodyum Glutamat veya Sodyum Glutamat) olarak bilinir. Uluslararası IUPAC adı ise Sodyum II Aminopentandioat'tır. Molar kütlesi 169,111 ile 169,112 arasında olsada 169,111g/mol olarak kabul edilen beyaz kristal şeklinde bir katkı maddesidir.

MSG nedir ? Zararı nedir ? Nelerde bulunur ? Niçin kullanılır ?

Hemen açıklayayım, öncelikle MSG yi yukarda kısa özetle kimyasal birkaç özelliği ve adıyla tanıttım. Bizi ilgilendiren kısım burada aslında. 


  • Niçin Kullanılır: MSG aroma verici lezzet artırıcı yönüyle iştah kabartan yedikçe yeme isteği oluşturan lezzeti enfes kılan özelliği yanında,aroma olarak doğru miktarda kullanıldığında tatsız bir şeye bile tat katan bir maddedir. MSG 100 yılı aşkın süredir kullanılmakta, fakat bilim insanları tarafından yeni yeni zararları ortaya çıkarılan bir madde aslında. MSG nin E kodu ise E621 dir. Gıdaların arkasında sıkça rastlarsınız, dikkat ederseniz.
  • Nelerde Bulunur: Evet MSG denince özellikle akla baharatlı aroma verici ve tatlandırıcı şeyler gelmekte. Yani en başta cipsler, hem tuzlu hem baharatlı olduğundan MSG nin başında gelir.Tabi bununla sınırlı değil, MSG et, tavuk, çok sayıda sebze, çorba, sos, köfte ızgara harçlarıyla oldukça uyumludur. Tuz oranı sodyum klorüre göre daha düşük olması sebebiyle HT hastaları tarafından 100 ml'e 1 ml oranında gıdalarda kullanılmaktadır.
  • Zararı Nedir: Geldik faydalarına demek isterdim ne yazık ki ama yok. MSG fazla tüketilme arzusu içindedir. Çünkü tadı değiştirir, yedikçe yemek gelir bir cipsiyi. Tadı enfes gelir bu sayede. MSG nin zararları arasında en bilineni nörotoksik özelliği yani beyin hücrelerine zarar vermesidir. Ayrıca Merkezi sinir sistemini tahribata uğratarak parkinson, epilepsi hastalıklarına da yol açabilmekte. Doyma mekanizmasındaki bozukluklara dolayısıyla OBEZİTEYE davetiye çıkarmakta. Gelişim geriliği ve diyabete de sonuç çıkarması yüksek ihtimaldir.  Ve en önemlisi bu madde anne ile alındığında plasentaya rahatlıkla geçerek tüm riskleri bebeğe yansıtmaktadır. Astım hastalarının ise bu maddeyi tüketmesi astım ataklarını tetiklediği tespit edilmiştir. Bunun yanısıra gerekli doz aşıldığında LD50 (ortalama öldürücü doz) durumu da söz konusudur.
Sağlığınız ve sevdikleriniz için tüketmemeye özen gösterin; En azından hazır çorbaları ve cipsleri atın hayatınızdan ben attım birşey kaybetmedim. Yaklaşık 2,5 yıldır cips tüketmiyorum. Hiçte özlemiyorum, markette cips reyonlarının önünden her geçtiğinizde MSG yi hatırlayın sağlığınız ve çevrenizdekiler için.

Sağlıcakla kalın, bir sonraki yayınımda görüşmek üzere...